TARAFTARI ANLAMAK

Selam ve Dua ile merhabalar,

 

Malumunuz cumartesi gün “Denizlispor maçının ısınma, başlama ve bitişinde istifa sesleri” beni olduğu kadar herkesi şok etti.

 

Hatta benim gibi o gün çalışıp, cumartesi maça gidemeyen, il dışında ve televizyon ekranlarında seyreden birçok Boluspor sevdalısı, bu durup dururken ortaya çıkan “Yönetim İstifa” seslerine tepki gösterdi, kızdı.

 

Ama hayatta bilin ki;

 

“Hiçbir şey durup dururken olmuyor!”

 

Ama hangimiz “Madalyonunun diğer tarafından, bardağın dolu tarafından, dağın görünmeyen yüzünden” ve o “İstifa” diye bağıran “Taraftarın gözünden baktık?”

 

Bizler sıcak evimizde maçımızı izlerken, yada çekirdeğimizi, köftemizi, çayımızı alıp stadyumun bir köşesinde oturup maç izlerken “İç saha, deplasman demeyen maçlara giden, sesi kısılıncaya kadar tezahürat yapan taraftarı düşündük?”

 

Kilometrelerce yol gidip, “İşinden, parasından, ailesinden feragat edenlerin”, yollarda trafik kazası atlatma, rakip taraftarın “Sözlü ve fiili tehditlerine” hangimiz maruz kaldık?

 

Senin korumakla yükümlü polisin “Deplasmanda veya kendi sahanda” seni korumadığını yâda koruyamadığını gördüğünde, hangimiz “Acaba başıma kötü bir şey gelir mi” korkusunu yaşadık?”

 

Maçlarda “Sana hep destek tam destek” diyen, “Forma, bilet al” diyen, “Deplasmanlarda 12nci adamımız ol” diyen, seçilmiş ve görevi bitince gidecek yöneticilerin, yeri geldiğinde “Senin fikirlerine saygı göstermeyip, yanında olmadığını” gördüğünde ki “Hissi yaşadın mı hiç?”

 

“Taraftar” adı üstünde “TARAF”tır. Sevdiğine, ilgi duyduğuna, peşinden yeri geldiğinde ölümüne gittiğine “Taraflı bakar!”

 

“Doğru yaptığı kadar, elbette yanlışlarda yapar!”

 

Önemli olan ortak payda Boluspor’sa;

 

“Başkanı, yönetimi, taraftarı ve basını birbirinin gözünden bakıp ona göre yargılayıp, çözüm için sonucuna gitmelidir.

 

Unutulmamalıdır ki;

 

“Hepsi Boluspor üstünden akrabadır!”

 

Baki selam ile…

Yazarın Diğer Yazıları