Selam ve Dua ile merhabalar,
Aşure, Hicri takvime göre Muharrem ayının onuncu günü yapılan tatlıdır.
İslami inanca göre Hz. Nuh'un Büyük Tufan’dan sonra karaya ayak bastığında elinde kalan son malzemelerle bu tatlıyı yapmıştır.
Temel olarak “Su, buğday, nohut, toz şeker yâda tuz, kuru fasulye, pirinç, incir, kayısı” kullanılarak yapılır. Süsleme amacı ile “Ceviz, fındık, çam fıstığı, badem, nar, susam ve tarçın gibi kuruyemiş”, isteğe göre de diğer “Meyve ve baharatlar” kullanılır.
Gelelim bizim Boluspor’da ki Aşuremize;
Aşçımız, tecrübeli başkanlardan Mehmet İnceayan,
Aşçı yamağımız, evladımız Ali Hoca ve yardımcıları,
Kazanımızın, maalesef önceki kullananlardan dibi tutmuş. “Borç Karası” olmuş her yanı,
Gelelim malzemelerimize;
Temel Suyu, kaleci Atacan’ı,
Eski hasattan kalan buğdayları, Alp, Hakan, Cemil’i,
Hazma zaman zaman iyi gelen asabi Nohut’u, Kaptan Fatih’i,
Kuru Fasulyesi, midemizi şişiren yabancılarımız Dixon, Zlatkov ve Dimitrov’u,
Şifalı İnciri ve kayısısı, genç Emre ve Orkun’u,
Şekeri, oynadığında, bal yaptığında İskender’i,
Pirinci, çoğu zaman şişen, parçalara dağılan Taraftarı,
Kepçesi, bazen fazla karıştıran Basını,
Ocağı, Bolu mutfağı,
Eee gözüm, “Malzeme tam, Aşçısı, yardımcısı tam. Ocağın ateşi de tamam.”
Yoksa bizim bilmediğimiz birimi dışardan yemeğe “Bir avuç Tuz” atan;
“Peki, nedir bu Aşureyi yıllar geçtikçe, damaklarda tatsız kılan?”
Baki selam ile...