Hoca değişikliği bir takıma bu kadar mı etki eder? Bu kadar mı değişebilir takımın çehresi? Kaybolmaya yüz tutmuş hayallerin, bir film misali tekrar geri sarılarak soluksuz baştan izlenmesi gibi. Keyifli, heyecanlı ve kesintisiz mükemmel bir prodüksiyon.
Futbolcuların beyinlerinde bitirmiş olduğu kazanma içgüdüsünü sanki sihirli bir değnek dokunuşuyla tekrar kazanmaları, Boluspor’un ligde ki asıl gücünü de ortaya koymuş oluyor. Hem ligde hem de kupada iddiasını sürdüren takımımız iki kulvarda da hedefinden sapmayarak başarıya adım, adım koşarak rakiplerinin korkulu rüyası oluyor.
Tabii ki gayret hoşa gidiyor. Takım içersindeki tatlı rekabet, arkadaşlık, birliktelik sonuçta beklenen başarıyı da getirecektir. En önemlisi de camia olarak yirmi altı yıllık özleme son vermek için Boluspor’a destek olup sahip çıkmak bizlerin mutlak görevidir. İşte şimdiler de herkes görevini yapıyor. Taraftarlarımızın futbolculara her zamankinden daha fazla destek vermesi, onlarında bu beklentilerini boşa çıkartmaması yüz güldürüp takıma ivme kazandırmış oluyor.
Artık beklentiler yüksek. Sait hocayla birlikte Kaybolmaya yüz tutmuş inancımız geri geldi. Bir takım topu sürekli rakip sahaya taşımak için gayret ediyorsa, mücadele ve yardımlaşma adına her şeyi yapıyorsa, pas trafiğinde rakip sahada etkili olabiliyorsa, beklerin bindirmesiyle oyuna etki sağlayabiliyorsa, karşılaşmada on kişi kalıp sahada elli dakika aslanlar gibi mücadele edebiliyorsa en önemlisi de defansa çekilmeyerek mutlak galibiyeti düşünüyorsa bu takımın kendini olan güveni artık gelmiştir. Bu da özlenen mutlu sonu getirecektir.