Telefonum çaldı arayan ( BOFSAD) Bolu Fotoğraf Sanatı Derneği Başkanı ve aynı zamanda Bolu Kent Konseyi yürütme kurulu üyesi Hamza Çanbaş’dı. Hürriyet haber ajansında birlikte çalıştığımız sürece ondan çok şeyler öğrendiğim ve benim de çok sevdiğim, saygı duyduğum bir dostum…
Bolu Kent Konseyi olarak 12 Kasım depreminin yıl dönümünde açacakları sergide, o yıllar da sahamızda oynadığımız Ankara Büyük Şehir Belediyespor karşılaşmasından çekmiş olduğum, ön planda futbolcuların mücadelesi arka fonda ise kuzey tarafta bulunan tribünlerinin kepçeyle yıkılışını gösteren ve anlam teşkil edecek fotoğrafı kullanmak istediklerini, o resmi büyütmek içinde negatifinin olup olmadığını sordu. Ben de üzülerek sadece o günkü gazete kesiğinin olduğunu söyledim. Konuşmamız o yıllarda yaşadığımız üzücü anıları bir birimize aktararak sürdü gitti…
Merkez üssü Düzce olan 12 Kasım depremi İlimizde de can ve mal kayıplarına neden oldu. 270 kişi hayatını kaybederken binlerce kişi de yaralandı. Yüzde 70’e yakın binalar hasar gördü vatandaşlarımız bir müddet prefabriklerde hayatını sürdürmek zorunda kaldı. Mahalleler boşalmış, sokaklar ıssız ve karanlık, hava ise akşamları çelik bir ustura gibi çok soğuk. Çalı çırpı yakıp eksi derecelerde bedenini ısıtmaya çalışan insanlar, kursaklarından sıcacık bir yemek geçmesi umuduyla beklenen yemek kuyrukları ve üzerlerine giyebilecekleri hayırseverlerin göndermiş olduğu eşyaları alma telaşı. O yaşananları tabii ki unutmadık, unutmayacağız da.
Madalyanın diğer yüzünde ise 12 Kasım’da yaşanan depremle ligde göçebe hayatı yaşayan Boluspor vardı. Tesisleri hafif hasarlı olduğu için futbolcularına izin verilen ve Futbol Federasyonunun bir müddet maçlara ara verdiği bir dönem. Kulüp Başkanı Yüksel Ceylan, Başkan Yardımcısı Süha Alparslan, Genel Kaptan Vedat Güler birkaç yönetici itfaiye önünde kurulan çadırda Boluspor’un yaşanan deprem sonrası kaderini belirlemek için toplantı yapıyorlar. Sadece gazeteci olarak ben oradaydım.
Boluspor tarihe geçecek bu toplantıda Başkanın az sayıda ki yönetim kuruluna yapmış olduğu konuşmada normal hayata dönüldüğünde vatandaşların takımlarıyla teselli bulacaklarını onlarla bir nebze olsun avunacaklarını belirterek karşılaşmaya gelen vatandaşlardan da ücret alınmayacağını söyleyerek oylama istedi. Çoğunluk Boluspor’un lige devam etmesinde hem fikirdi ve böylece takım ligden çekilmedi.
Daha sonra Türkiye Futbol Federasyonuna gönderilen içerik de takımın lige devam edebilmesi için maddi ve manevi yönden ihtiyaçlarının bulunduğunu, yaşanan deprem sonrası Boluspor’u ligden Bolu halkı için çekmeyeceklerini belirtiler. Boluspor’lu futbolcular geri çağrılarak takım toplandı.
Önce Ankara Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü tesislerinde antrenmanlarını sürdüren takımımız Futbol Federasyonunun yardımıyla İstanbul Riva’da çalışmalarını sürdürmeye başladı. Karşılaşmaları Bolu’da oynuyor maç bitiminde de ise Riva’ya gidiyordu. Kısacası maçlarını yabancı sahada oynar gibi oynadı.
O dönemler de takımımızda çalıştırıcı olarak Aldoğan hoca’nın yardımcılığını yapan Muharrem Demirel’in Şampiyon dergisiyle yapmış olduğu bir söyleşide dediği gibi ‘ Boluspor bu dönemde Bolumuz’u futbol sahalarında temsil etmesinin yanında, deprem yaşamış, ruhen çökmüş ve gelecek kaygısı yaşayan insanlarının, psikolojik olarak rahatlamalarına ve sosyal hayatta geçişlerine büyük katkı sağlamıştır. 1999-2000 sezonunda görev alan herkes Boluspor’un şanlı tarihinde bu örnek davranışlarıyla yerini alacaktır.’
Aramızdan ebediyete göçenlerin ruhları şad mekânları cennet olsun.