NE OLDU SANA NE OLDU BÖYLE…
Nasıl bir lig ama. Kimin kimi yenebileceği belli olmayan ve kendi sahasında kaybedip dış saha karşılaşmalarında aslan kesilebilen takımların yer aldığı, sürprizlere açık atraksiyonu bol bir lig. Malatyaspor haricinde takımların eş değer niteliğinde olduğu, puan sıralamasında makasın bir türlü açılmayıp en aşağıda bulunan takımların bile aldığı galibiyetlerle zirve yarışı için umutlandığı ilginç bir puan tablosu.
Dedim ya puan tablosu baktığımızda uzayıp giden tren yolları gibi takımlar arasında üç puan, iki puan, bir puan çok az farklar var buda demek oluyor ki bu rekabet ligin ikinci yarısında da tüm takımlar rakiplerinin soluklarını enselerinde hissedecekler. İlk yediye girme ve küme düşmeme mücadelesi ikinci yarıda takımların nokta transferleriyle dahada çetin geçeceğe benziyor.
Ligin dokuzuncu haftasında sahasında Çorumspor’la başlayıp deplasmanda İstanbul ve sahasında Ümraniyespor’u yenerek aldığı seri galibiyetlerle ilk altı içersin de yer alan Boluspor ilerleyen haftalarda inişli çıkışlı kendisinden beklenmeyen bir grafik çizerek averajın hüküm sürdüğü puan sıralamasında orta sıralarda yer alıyor. Gönlümüz ilk üçten kopmamamız. Ama anlaşılan bir şeyler ters gidiyor. Doğru tespit yapılmayıp teşhis konulamıyor sonuçta da tedavide hayal kırıklığı yaşanıyor bu da takımın olgusuna yansıyor.
Ne oldu da iyi bir ivme yakalayan takım neden böyle bir düşüşün içerisinde. Ankaragücü ve Fatih karagümrük karşılaşmalarının uzatma dakikalarında kalemizde görmüş olduğumuz goller, ilk on bir dakikada iki farklı üstünlüğümüzü koruyamamamızın nedenlerini Ufuk Hoca ve ekibi çözüm üretmesi ve önlemini acilen alması lazım.
Oysa her şeye rağmen elimizde iyi oynayıp iyi mücadele eden derin bir kadroya sahibiz. Sakat olan futbolcularımızda biran evvel iyileşip takımda yer bulmaları takımın ligdeki seyrini de umarım değiştirecektir. Boluspor camiası olarak beklentilerin yüksek olduğu bir süreçte öncelikle teknik ekibe, futbolcu ve taraftarlarımıza çok iş düşüyor.