Karşılaşma başlamadan önce şöyle bir bakıldığında, iki takım arasında çok büyük fark vardı. Neydi bunlar, süper ligde olması formasında yer alan üç yıldızın şampiyonluklarla tescillenmesi, bilmem ne kadar avro veya dolara endeksli transfer edilen futbolculara karşı mücadele etmeniz, her ilde taraftarlarının bulunması, oyunun atmosferini bire bir yaşadığınız muhteşem statlarının alması ve kendilerini her yerde takip eden kalabalık bir basın ordusunun arkasında olmaları…
Adı üstünde hazırlık maçı ölçüsü olmaz derler. Ama Fenerbahçe gibi büyük bir takımla oynuyorsan bence ölçüde olacak. Yüksek rakamlı paralarla alınan şöhretler topluluğu karşısında sahada doksan dakika boyunca oyunun kontrolünü elinde bulundurup can siparhane oynayarak yarım düzüne de gol atabiliyorsan bizim açımızdan ölçü budur. Buda ligde iyi yolda olduğumuzun göstergesidir.
Fenerbahçe ile karşılaşmak, her sezon Milli maç arası ve devre arasında hazırlık maçı olarak gündeme gelmiş, sözler alınmış fakat bir türlü gerçekleşmemişti. Necip başkanın ısrarlı girişimleri sonucu karşılaşma gerçekleşmiş oldu. Bence bilet fiyatları biraz yüksek tutuldu. Boluspor’a gelir temin etmek için yapılan organizasyonda taraftarlarımız tribünleri tam dolduramadı.
Eğer bilet fiyatları daha düşük olsaydı, çok sayıda ki Boluspor taraftarları da kapıların açılmasını beklemeden, tribünde yerlerini olarak takımlarını her zamankinden daha fazla katkı sağlayabilirdi. Karşılaşmanın sonlarına doğru Fenerbahçe’li futbolcu Şener Özbayraklı’lı yapmış olduğu abrasif hareketiyle iyi giden karşılaşmaya gölge düşürdü. Kendisine hiç yakışmadı tepkilere neden oldu.
Kısaca şartlar ne olursa olsun futbolcularımızın arma sevdasıyla sahada ki mücadelesi takdiri şayandı. Fenerbahçe gibi büyük bir takımın karşısında ezilmeden sergilemiş oldukları futbolu ve sahadan rakibini tabiri caizse silip süpürerek hezimete uğratması yazımın başındaki aramızda ki bazı ‘ farklara’ kapak niteliğinde olmuş oldu.