MEVZU YENİ BAŞLIYOR…

‘İmkansıza ulaşmanın tek yolu; onun mümkün olduğuna inanmaktır’ demiş Levis Carroll. Bu ligin rakip kalelere 13 gol atarak en fazla gol atan, aynı zamanda kaliteli ve mücadeleci bir kadrosuna sahip flaş bir takımını iki farklı üstünlükle puansız gönderebiliyorsan bu inanmışlığın ve küllerinden yeniden doğmanın açıkça göstergesi olsa gerek…

Boluspor çok başarılı bir futbol ortaya koydu. Takım savunmaları sezon başından beri ilk defa hatasızdı. Çok organize ataklarla sürekli golü düşündüler. Oyun disiplininden hiç kopmadılar. Gerek saha yayılışları gerek oyun dönüşleri ve yardımlaşmaları ile seyre değer bir takım görüntüsü vermiş oldu. Tek eleştirilecek konu ise ilk yarıda rakibine oranla oynamış olduğu tutuk futboluydu.

Bu karşılaşmada gördük ki Boluspor futbol alanının her yerinde baskı yaparak oynuyor. Yani gözünü budaktan esirgemiyor. Rakibine karşı çok adamla savunma yapmanın anlamsızlığının farkında. Öyleyse savunarak kaybetmektense vuruşarak kaybetmek daha iyidir düşüncesiyle oyun planını hazırlamış. Bu uygulama şu anlama gelir oda kazanma azmini sırasıyla futbolcularımızın beyinlerine hükmetmesi, adale gücü, kişisel yeteneklerinin estetik olarak katılması ve tabi ki taraftarlarımızın desteği ile olmuştur.

Sonuç olarak zor bir karşılaşmadan her geçen gün yükselen performansımızı sahaya yansıtarak galibiyetle ayrılmak güzel. Alt sıralardan bir an evvel kurtularak korkulu rüya görmek istemiyoruz. Bunu da alacağımız seri galibiyetlerle perçinleştireceğimiz umudundayım. Dış sahada oynayacağımız Erzurumspor karşılaşmasını da aynı yürekle oynayarak hedeflediğimiz bu yolda puan çıkartmamız dileğiyle.

Yazarın Diğer Yazıları