Tüm Bolu ilindeki ve tüm Türkiyedeki Boluspor sevdalıları işte tam da bu konuya kilitlendi.
Kimi transfer edeceğiz?
Kimin peşindeyiz?
Kim gelse iyi olur?
Bolusporumun gelecek sezonundaki hedefini tabii ki yapılacak transferler belirleyecektir.
Bu konu da herkes hem fikir durumunda olsa gerek.
İşte asıl atlanılan konu da bu bana kalırsa.
Mesele transfer yapılmak için mi futbolcu alınır yoksa hedef gösterilmek için mi?
PTT 1.lig de bulunduğumuz seneler boyunca bazen yönetimimiz transfer yaptı.
Bazen de hocalarımız transfer yaptı. (Mesela Levent Eriş döneminde transferleri hoca yapmış idi.)
İşte asıl konu bu şimdi transferlerimize yönetim mi karar verecek yoksa “gelecek hoca” mı?
Aslına bakarsanız Savaş başkan ikinci yarı yapmış olduğu Adem ve İsmail Haktan transferleri ile bu transfer işini becerirler gibi görülüyorlardı.
Ama hoca transferinde Engin Korukır tercihi ile bizleri ters köşe yaptılar.
Yani demem o ki berabere durum gibi bir şey.
Futbolun temel mekanizması aslında “transfer komitesi” dir.
Hoca bir liste sunar. Yönetim maliyet raporu çıkarır ve orta yol bulunmaya çalışılır.
Eğer yönetim ağır basar ve de kendi bildiğine transfer yapar ise işte “Teknik Hoca” için biçilmiş kaftan oluşur. (Hoca eğer kaçacak ise ilk demeci zaten benim istediğim futbolcuları almamıştı yönetim olur)
Diğer tarafta ise hocanın istediği futbolcuları alırında gene başarı olmaz ise hocaya yol verdiğinde de aldığın tüm futbolcular kulübe kaçar (siz anladınız onu).
İşte iki tarafı boyalı sopa diyelim biz ona.
Bir şekil de hem hocayı ayartacaksın bir şekilde de kulübünün menfaatlarını yapacaksın.
Aslına bakarsanız bu konu da tek örneklendireceğimiz kulüp yılların birikimine sahip Gençlerbirliğidir.
İlhan Cavcav daima kulübü düşünür ve futbolcu transferini bizzat kendi seyreder ve kendi yapar.
Hocanın istemi onun için önemli değildir. (onun içindir ki Mehmet Özdilek de gitti)
Aslında bir bakıma en doğrusu da bu olsa gerek.
Hocalar giderler gelirler ısrar eder.
Ama bakarsanız en uzun soluklu hoca bile 2-3 sezon takımın başında durmuştur.
Yani herkes gelir gider ama kulüp yöneticileri bir yerlere gitmediği gibi yapacağı yanlış transferler ile kulübü yıllar boyunca borç batağında bırakarak ayrılırlar. (kimse hocaları değil yöneticileri ve başkanları anarak yad ederler)
Yani bir Sakaryasporu bir Kocaelisporu hocaları batırdığı söylenmez yöneticiler ve başkanların adları söylenir.
Hülasa bu sezon transfer de sorumlu kılınacak kişi yada kişiler sezon sonunda idam sehpasına çıkarılacak kişiler olacaktır.
Hele geçen sene son maç itibarıyla ligde kaldığımız ve bu sezon Bolusporumun 50.yılı olduğu için Savaş başkanın vay haline diyorum.
Boluspor sevdalıları kalın sağlıcakla..