Bolusporum deplasmanda Gençlerbirliğine yenildi. Ve bu ikinci kere oldu.
Gençlerbirliği takımı ilk yarıda tek “galibiyeti” bize karşı almıştı şimdi de kendi sahasında galip geldi.
Kötü oldu en büyük kötülükte bir heves ile gidilen deplasmandan mağlubiyet ile dönmek oldu.
Bir hava yakaladık ve deplasman tribünü hiç bu kadar dolmamıştı ama sonuç kötü oldu.
Hele ilk yarıda goller peş peşe gelince zaten ilk yarı maç bitmiş oldu.
Üç sıfır ile içeri giderseniz zaten sihirli değnek bile işe yaramaz.
Maç sonu istatistikler bile Gençlerbirliği kalemize onsekiz şut çeker iken Bolusporum rakip kaleye sadece oniki şut çekmiş.
Gençlerbirliği takımı yirmi maçta iki galibiyeti var o da bize karşı.
Böyle bir sonucu açıkçası Gençlerbirliği bile beklemiyordu.
Maça iyi başlamadık ama en tehlikeli pozisyonu ilk biz Hakanın ayağından yakaladık eğer kaleci ile karşı karşıya kaldığında golü bulsa idik o zaman herşey farklı olurdu.
Futbolda böyle bir şey var atmayana atarlar.
Yediğimiz ilk gol resmen evlere şenlikti daha bu şoku atlatalım derken ikinci golü gördük kalemizde.
İkinci gol ise resmen onca defansın arasında o topa vurdurmamız resmen saçmalıktı.
Böyle biter derken bir kere daha kalemizde golü görmekle maçı aslında bitirdik.
Her ne kadar Sait hoca üç değişiklik ile oyna başlasa da ilk yarıdaki kötü futbol devam edince sahadan kötü bir skor ile ayrıldık.
Maça başladığımız onbir kötü idi mesela ortasaha hiç yok gibi idi.
Ortasahamız kötü olduğu gibi defans göbeği de adam paylaşımı kötü olunca sonuç zaten kötü oldu.
Bu mağlubiyetten iyi ders çıkarmışızdır diye umuyorum.
Peşpeşe iki deplasmanın ilkinden mağlubiyet aldık şimdi İzmir Altınordu deplasmanı var.
Altınordu takımı da son iki maçını kaybetti ve alt sıralardan kurtulmak için bizim maça iyi hazırlanacaklardır.
Bolusporum aldığı bu mağlubiyetle lig de yedinci sıra da otuzüç puanla.
Boluspor sevdalıları kalın sağlıcakla..