Kime Kızalım!

Bolusporum kendi sahasında uzatma dakikalarında kalesinde gördüğü goller ile yenildi.

Bu durum beklenmedik bir sonuç oldu. Peki, kime kızalım.

Maç boyunca kaçan pozisyonlardan dolayı futbolcularımıza mı yoksa son haftalardaki kondisyon düşüşümüze mi veya yapılan değişiklikler ile maçın gidişine göre yapılan değişiklikler ile yapılan hatalara mı vesselam kime kızalım.

Kimse bana yönetime niye kızmıyorsun demesin.

Yönetimimiz kim ne derse desin kimsenin kulübü kabullenmediğinde “sahip” çıkarak taşın altına elini soktular.

Kızma demeyelim ama transfer de hata yaptılar diyebiliriz.

Mesela Babacar golcü olarak transfer edildi hala bir icraat görmedik.

Maça gelirsek eğer. Bana kalırsa ilk yarı iyi oynadık pozisyon ürettik bir sıfırlığı yakaladığımızda kaçırılan Hüsamettinin pozisyonu gol olsa idi çok şey değişirdi.

O zaman ilk yarıyı iki farklı kapatırdık ki maçın sonucu böyle olmaz idi.

Hele rakip takımın hocası Ertuğrul hoca istifa etmiş ve futbolcular ne olacak şimdi bocalaması yaşarken puan çıkarmamak elde değildi.

İkinci yarı da gene yüzde yüzlük pozisyonlar yakaladık ama bu sefer de “ofsaytta” takıldık.

Bu arada rahat sarı kart görmemizin cezasını da ikinci sarı kart görerek on kişi kaldık.

Gol yediğimizde üzerine tuz biber gibi kırmızı kart gelince tüm oyun planlarımız altüst oldu.

Bundan sonra üstün olan taraf rakip takım oldu. Normal değil mi ligin lider takımı sonuçta.

Maçın uzatma dakikalarında rakip takım golcüsü Marcos öyle bir gol attı ki işte golcü dediğin böyle olur dedirtti.

O dakikadan sonra zaten beraberlik yakalayabilirmiyiz diyerek defansı boş verdik ve kalemizde üçüncü golü gördük.

Bu sonuç ile de taraftarımız tepkilerini göstermek amaçlı futbolcularımızın otobüse bindiği yerde toplanarak hem Ufuk hocaya hem de futbolcularımıza seslerini duyurmaya çalıştılar.

Savaş başkan olaya müdahale ederek tribünleri dinledi. Akşamına da yönetim toplantısı ile Ufuk hoca ile yola devam kararı aldılar.

Ufuk hocada ikinci yarı için transfer istediği bilgileri bize ulaştı.

E tabii şimdi bakarsanız Ufuk hoca da bu takımı kuran değil bu takıma sonradan gelen olunca transfer istemesi normal değil mi?

Şimdi gelelim son iki maçımıza her iki maçta “altı puanlık” maç diyebiliriz.

Deplasmanda oynayacağımız takımın hiç beraberliği ve galibiyeti olmayan Malatyaspor maçı ve diğeri ise ligin diğer sondan birinci takımı Adanaspor.

Bu arada Bolusporum da onbeşinci sırada olduğunu da unutmayalım.

Alacağımız toplam altı puan bana kalırsa ilk on içerisinde bitirmemize sebep olur.

Ama futbol bu “garanti” diye bir şey yok!

 

Boluspor sevdalıları kalın sağlıcakla..

 

Yazarın Diğer Yazıları