Selam ve Dua ile merhabalar,
Yıllardır insanları üç şeyi amacının dışında kullanarak “Uyuttular, kullandılar ve kandırdılar.”
Nedir bu üç şey:
“Siyaset, Din ve Futbol”
Bizi ilgilendiren kısmına “Futbol ve içine giren Siyasete” parantez açacağız yazımızda.
İngilizlerin 1800”lü yılların ortalarında “İnsan kafasıyla oynandığı” efsanesiyle bilinir. Yıllar geçtikçe insanoğlunun çoğunu etkisine alan bu spor dalı “Zevk ve heyecan vermesinin” yanında, yüzyıllar boyunca insanlar arası “Facialara, kutuplaşmaya ve düşmanlaştırmaya” başlamış zamanla kitleleri.
Ülkeler, şehirler ve insanlar arasında “Dostluk ve kardeşlik bağları kurması” yanında, bu üç olguyu birbirlerine “Düşman eden, zarar veren ve hatta derisinin renginden dolayı ırkçılığa götüren” etmenleri bünyesinde barındırmış zamanla Futbol.
Gelelim günümüze, ülkemizdeki futbola.
Mahalle aralarında, statlarda “Gazozuna oynanan tozlu topraklı ve çamurlu sahalardan, futbolun endüstriye dönüşmesi ve para kazanma etmeninin” devreye girmesiyle “Futbolun sadece sahada oynanmadığı, masa başlarında, iktidar koltuklarının da etkisiyle maçların kazanılıp, kaybedildiği, insan topluluklarının birbirlerine kutuplaşmasına yol açan, tadına varmanın, sportmenliğin ve Fair-Play”ın sözde kaldığı” bir oyuna dönüştü.
“Futbol bir ayak oyunudur!” demişti sevdiğim bir abim.
22 kişi ve bir topla oynan bu oyun “Amacı dışında kullanılmaya başlandığı ve siyasetin, masa başı oyunların, hakem etmenlerinin ve iddia gibi kumar araçlarının” sporun içine girmesiyle:
“Biz büyüdük ve kirlendi Futbol” maalesef.
Bizi bu yazıyı yazdırmaya iten faktör ise, siyasetin artık ülkemizde “Futbolun değil içine girmesi, artık düşenlerin, çıkanların, şampiyon olanların, maddi anlamda devletten destek görenlerin ve hatta kendi görüşünde olmayanlar için taraftar gurubu oluşturacak kadar” artık futbola etki etmesindendir.
Siyasetçilerin “Memleket takımlarının engellenemez yükselişleri, kendi görüşlerinin karşısında görüşe sahip olan taraftar gurupları için çıkarıldığı hissiyatı veren yasaklar, maddi anlamda geliri olmasa bile yüksek transferler yapan ve stat yapan bazı takımlara verildiğini düşündüğüm ayrımcı devlet desteği” vereceğimiz birkaç örnekten biri.
Resmi kayıtlarda “%99”unun Müslüman olduğu” belirtilen bir ülkede, manevi anlamda “Kul hakkı yemenin, helallik almadığı sürece insanın cennete girmesine engel olduğunu” düşünürsek:
Lütfen çekin ellerinizi futbolun üzerinden. İlla desteğiniz olacaksa “Herkese hak ettiği oranda olsun. Gönlünüzden olsun, futbol sahada oynananlarla kalsın, kazananı kaybedeni futbolcular belirlesin, seyredenlerde eskisi gibi sahadaki oyundan, yenilse de yense de zevk alsın. Hak yenmesin, yedirilmesine göz yumulmasın.”
“Siyaseti ne siyasetçi nede taraftar sahada yapsın. Sahalar hep YEŞİL kalsın!”
Baki selam ile…