Mayıs ayında yapılacak ve bir noktada Boluspor’un kaderini belirleyecek kongrede başkan adayları tek, tek ortaya çıkmaya başladı.
Belki de bazı isimler kendi istekleri dışında telaffuz ediliyor. Onu bu kutsal görevde görmek istiyorlar, belki de bir kurtarıcı gözü ile bakıyorlar.
Hepsinin hedefi yirmi yedi yıldır yanıp tutuştuğumuz özlemimizi, ekibi ve yapacakları flaş transferlerle son vermek.
Kısacası başkan adayları üç yıllık projelerinin son rötuşlarına ince ayar çekiyor.
Adaylar bütçesini, çalışacağı ekibi, yapılacak transferleri, hedeflerini ve çalışacağı Teknik direktörlerini bile, belki kafalarında bitirmiş durumda.
Seçildikleri takdirde ise tabiri caizse taşın altına ellerini koymaya hazırlar.
Şu bir gerçek ki, aday olan kişi Boluspor’un menfaatlerini her platformda koruyabilmeli ve kulisi geniş en önemlisi de menajerlerle arasında mesafe koyabilmelidir.
Ulaşılmak istenen hedef ve amaçlar doğrultusunda Vizyonlu, yeni bir sezonda olmak istediği yer, şu andaki durumu, spor kamuoyunda ki imajı ve yöneticilerin kulübe bakış açısıyla bir Misyon taşımalıdır.
Şunu unutmayalım ki bir takımın kalıcı ve başarılı olabilmesi için başkan adaylarının alt yapıya verdiği değer, belirli bir kaynak akışı ve transfer politikasına bağlıdır.
Artık birçok takımın yaptığı gibi, transferleri yönetici ve siz başkanlar değil profesyonel bir Scout ekibi tarafından yapılması Boluspor’un geleceği açısından şarttır.
Az bir yatırım ile yapılacak transferlerde, maddi olarak çöküntü içersinde olan kulüplerin, bu yöntemle borçtan kurtulup futbolcu fabrikası olduklarını görüyoruz.
Transferlerde büyük paralar harcamak yerine bu sistemle başarıya aç ve kumaşı sağlam, yetenekli genç futbolcular bulunacaktır.
Bu da Boluspor için bir kazanç olacağı gibi, maddi yönden kasasına da yansıyacaktır. Yaklaşan kongre öncesi benden başkan adaylarına söylemesi…