Biraz Sabır Biraz İstikrar!

Bu başlığı neden attım ilk olarak onu açıklayayım.

Bolusporum 2007-2008 sezonundan beri bu ligde değil mi?

Şimdiye kadar değiştirdiğimiz hoca sayısı tam tamına “otuzdört” adet.

Futbolcu sayısı için rakam veremiyorum! O kadar çok ki.

Ve düşünün ki bu teknik heyet ve futbolculara verilen paraların miktarı ne kadar?

Yakın zaman da Serhat hocayı gönderdik. Yerine Ufuk hoca geldi onu da göndeririz!

Biraz sosyal medyaya bakarsanız spor sitelerindeki yorumlar zaten Ufuk hocayı şimdiden gönderdiler bile.

Olur. Onu da gönderelim sonra sonrası malum o da olmaz!

Bazen düşünüyorum da hakikaten enteresan milletiz. Mesela Messi türk olsa idi ve dört büyüklerde oynasa idi onu nasıl yargılardık.

Topla çok oynuyor pas vermiyor parayı çok istiyor satalım çok para kazanalım vb.

Kerem Galatasaraydan neden gitti bir düşünün. Adı “Kerem” değil de “Karim” Benzema’nın adı olsa idi ne olurdu.

Veya Hakan Çalhanoğlu neden Türkiye liglerinde top oynamak için gelmiyor!

Bu örnekleri çok ama çok çoğaltırım. Bir de futbol takımların alt yapılarındaki yetenekleri nasıl kaybederiz örneklendireyim. Beşiktaş alt yapısında Mami vardı “Muhammed” Barcelona takımı daha on yaşında iken istedi sonrasını biliyorsunuz.

Vesselam biz ülke olarak futbol da “sabırsız” ve “istikrarsız” bir ülkeyiz.

Bu durum tabii ki bütün futbol kulüplerine sirayet ediyor.

Size bir soru? Türkiye süper ligin de en uzun süre takımın başında duran hoca kaç sezon durmuştur?

Ben Google de baktım. Şöyle yazdım Türkiye liglerinde en uzun süre Teknik direktörlük yapan hoca kimdir.

Aynen çıkan sonucu yazıyorum.

En İstikrarlı Teknik Direktör
Türkiye Birinci Futbol Ligi'nde bir seferde en uzun süre görev yapan teknik direktör; 6,5 yıl Beşiktaş'ta görev yapan Gordon Milne'dir.

Dikkatinizi çekmek isterim “yabancı” hoca.

Bir de şunu yazdım İngiltere de en uzun süre teknik direktörlük yapan kimdir.

Arsene Wenger tam tamına “22” yıl.

Hayır, ilginç olan ise İngiltere ligi dünyanın en çok izlenen ve mali geliri en yüksek olan ligi bu arada!

Vesselam toparlayayım. Bolusporum da bu ligde otuzdört hoca öğüten bir kulüp.

Şimdi bir de şu var. Ondan da bahsedeyim hoca kim olursa olsun bir sistemi olan “kulüp” olayı. Buna da örnek “Barcelona”.

Hocalar değişir ama sistemleri aynıdır.

Bir diğer kulüp olayı da parlat sat para kazan olayıdır. Buna da örnek Porto ve Benfica’dır.

Boluspor olarak biz bunların hangisiyiz! Hoca istikrarı var mı veya futbolcu yetiştirip ne kadar sattık.

Türkiyem de bu olay nasıl işler biliyorsunuz. Türk hoca ise ve “arkası” yoksa kısa süre de “paket”. Futbolcu ise biraz kötü oynasın hemen asalım!

Seksen küsur milyon vatandaşı olan ülkemden çıkan “yıldız” futbolcu veya teknik direktör say desem hemen basmakalıp isimler sayılır.

Dünya starı olmuş futbolcu veya hoca desem ne dersiniz!

Bu yazıyı işte bunun için yazdım. “Biraz sabır biraz istikrar”.

Bu vatanın evlatlarına güvenin arkadaş istediklerinde neler başarabileceklerini veya yapabileceklerini tahmin bile edemezsiniz.

Şuan da Türk milli takımında Karadağa takımına karşı oynamış onbirin de milli futbolcularımızdan kaçı bizim Türkiye ligin de oynuyor düşünün.

Bir de 2002 Dünya kupasında oynayan futbolcularımızın kaçı bizim ligde idi.

Bir sözüm de kulüp “yöneticilerine” öncelikle sizler bizim hocalarımıza ve futbolcularımıza inanın ki dışarıdan gelen futbolcular veya teknik direktörler kendilerini bu kadar üstün görmesinler.

Bu arada bir de şu olay var bir kulübün başında en uzun süre başkanlık yapan kişi Aziz Yıldırım tam yirmi yıl.

Bir istikrarımız varsa o da “kulüp başkanlığında” demek doğrudur.

Neyse en azından futbol için bu bile güzel bir şey diyelim.

Toparlarsak bakalım bu durum ne kadar gidecek.

 

Boluspor sevdalıları kalın sağlıcakla..

 

Yazarın Diğer Yazıları