Şu günlerde yeni sezon hazırlıklarını sürdüren bir çok futbol kulübü,doğa harikası Bolumuzda enerji depolayarak,çalışmalarını sürdürüyor..
Her yıl olduğu gibi , TFF liglerinden bir çok takım,hazırlık kampları için Bolumuzu tercih ediyor. Bu sayede futbol gündeminin nabzı Bolumuzda atılıyor..
İşte bu günlerde, 13. sü düzenlenen ve her yıl geleneksel olarak düzenlenen Veteranlar turnuvası ile ayrı bir hava esti boluda..
“Emektar” anlamına gelen Veteran, turnuvaya ismini verdiği gibi, futbola emek ve gönül vermiş sporcuların bir araya gelmesini amaçlamaktadır.
Amacı,spor , kardeşlik ve beraberlik duygusunu barındıran bu turnuva, KARAÇAYIR’dan kopamayanların bir araya gelmesini sağlayarak ayır bir hava estirmektedir.
Yıl içerisinde karşılaşamadığımız,eski arkadaşlarımızla adeta, buluşma noktamız oluyordu bu turnuva...
Zira her yıl olduğu gibi bu yılda özel bir turnuvaydı. Geçtiğimiz yıl hayatını kaybeden merhum Cezmi Oflaz adına düzenlenen bu turnuvanın ayrı bir anlamı vardı bu yılda..
Bu turnuvaya yaklaşık 10 yıldır katılıyorum. Eski bir futbolcu olarak,karaçayırda olmak ve eski futbolcu arkadaşlarımla bir araya gelmek ayrı bir keyif oluyor benim için..
Benim gibi düşünüp,orada bu turnuvaya katılan arkadaşlarımın olduğunu biliyorum.
Bu turnuvanın tarihinde, tamamlanamayan bir final maçı olduğunu hatırlamıyorum.
Her final bir karnaval havası içerisinde geçiyordu.
Geçtiğimiz yıllara göre final maçını izlemeye gelenlerin çoğunluğu ise görülmeye değerdi.
Ama bu turnuva tamamlanamayan bir final maçı olarak tarihe geçti.
Kadrosunda önceki yıllarda profesyonel olarak oynamış ve tanıdık simaları barındıran 2 takım finalde karşı karşıya geldi. Zaten turnuvayı takip eden hemen herkes finalin bu iki takım arasında geçeceğini söylüyordu.
Çok güzel bir hava ve atmosferde başlayan maçın 44.dakikasında istenmeyen olaylar maça damgasını vurdu.
Daha önceki yazılarımda, Boluspor için önemli olduğunu düşündüğümü üstüne basarak belirttiğim, Yılmaz Özen Hoca, maça 2 anlamda damga vurdu.
Takımı ilk yarıyı 3-1 geride tamamlayan Yılmaz hoca, 2. Yarının ilk 10 dakikasında, birbirinden güzel 3 gol atarak takımın 4-3 öne geçirdi… Daha maç bitmeden, herkesin “maçın adamı” olarak gördüğü Yılmaz hoca, bir kez daha sahneye çıktı… Ama bu kez kimsenin hoş göremeyeceği bir davranışla..
Tribünde hocalarını izlemeye gelen genç futbolcu kardeşlerimiz de vardı.
Saha dışında oldukça takdir ettiğim Yılmaz hocanın, rakip oyuncu ve adaşı Yılmaz’a yaptığı sportmenlik dışı hareket olmamalıydı dedirtti izleyenlere..
Hocayı izlemeye gelen genç futbolcu adayların ne hissettiklerini düşünmek bile istemiyorum.
Herhangi bir müsabakada, hocası olduğunuz bir futbolcu, aynı hareketi yapsa, ne gibi tepki verirsiniz??
Nihayeti, hocalarının,maç içerisindeki bu hareketi, genç futbolcusuna kötü örnek olur düşüncesindeyim. Bu yüzden genç kardeşlerimize örnek olmalıyız..Saha içerisinde ve dışında yanlış davranışlara “ÖZEN” dirmemeliyiz..
Gelelim maçın sonucuna…
Yılmaz Hocanın bu hareketi, Kırmızı kartın tanıma verilebilecek en büyük örnek olmasına karşın, karşılaşmanın hakemi, Yılmaz Hoca ya saygısından KIRMIZI kartı çıkartamadı.. Buna tepki veren rakip futbolcuya Kırmızı kart göstermesi, rakibin sahadan çekilmesine sebep oldu.
Sahadan çekilmekle isabetli karar alan rakip takım yöneticileri, turnuvanın daha da kötü anılmasının önüne geçtiler.
Acısı ve tatlısı ile bir turnuva daha sona erdi..
Bir daha ki turnuvalarda daha duyarlı ve centilmence müsabakalar olmasını diliyorum…
Merhum Cezmi Oflaz kardeşimizin de mekanı cennet olsun..