Rahmetli üstat Şerif İçli’nin hüzzam makamında kaleme aldığı ve güftesini Selim Aru’nun yapmış olduğu çok güzel, fakat güzel olduğu kadar da hüzünlü bir eseri.
Nasıl başlar ‘Yine bir sızı var içimde akşam oldu diye. Gözüm acıyor ağlarım hâlâ bilmem niye. İstemem geceyi onda mehtap gam oldu diye. Gözüm acıyor ağlarım hala bilmem niye,’diyerek devam eder gider. Hele bu eseri bir de Müzeyyen Senar’ın sesinden dinlediniz mi ·? Duygularınız hat safhaya gelir ve ister istemez melankoli ayarlarınızda bir değişiklik sapması olur ve isyan edersiniz her şeye.
İsyan edersiniz ama bir noktaya kadar sonrası feryat figan. Oysaki ligin ikinci yarısına iyi başlayıp 27. haftasında Denizli deplasmanından sonra beş haftadır duraklama dönemine girip puan avantajını da kaybeden bir takım… O takım ki şimdi küllerinden doğmaya çabalıyor. Ne oynadığı futbol, nede onlara destek veren itici birer güç olan taraftarları tribünlerde ne yazık ki yok. Hani derler ya neresini tutsanız elinizde kalıyor sonuçta bir inat uğruna takım göz göre, göre eriyip tükeniyor.
Şimdi oynanmamış yedi karşılaşma en iyi ihtimalle toplanacak 21 puan var. Daha doğrusu üç maç alınması takdirde Boluspor ligde kalır bunu da el birliğiyle başarmak zorundayız. Şimdi güzide Boluspor taraftar grupları olan YARENLER ve CADDE 14’ de sahamızda oynayacağımız, Erzurumspor, Ümraniyespor, Samsunspor ve Altınordu karşılaşmalarında çok iş düşüyor.
Gelin hani sizler demiyor muydunuz ‘Kişilerin değil Boluspor’un peşindeyiz’ diye. Takımınız eriyor beyler desteğe sahiplenmeye ihtiyacı var. Bırakın artık her şeyi inletin yeri göğü, herkes görsün Boluspor’un sahipsiz olmadığını artık herkes bilsin. Yoksa son pişmanlık fayda etmez…