ONLAR DAĞ DEĞİL HENÜZ TEPE
Kendi sahasında oynadığı karşılaşmadan sonra Turgay Altay’a gidiş için yol verilirken,
Kendi sahasında oynayacağı karşılaşmadan önce Yalçın Koşukavak’a geliş bileti kesildi.
Altay gittiğinde elde biR vardı.
Koşukavak geldiğinde elde yine bİr var..
O diil de!
Fakirin tavuğu tek tek yumurtlarmış.
Beraberlikte an itibariyle üstümüze yok.
Birlik beraberlik; orası biraz karışık!
Bir bir gidiyorlar,
Bir bir geliyorlar.
Düzen mi böyle?
Yoksa,
Düzen mi böyle?
Ve Fakat..
Bu hafta takım sanki bi düzene girmiş; bi çeki düzen verilmiş gibi geldi bana.
XXX
Yalçın Koşukavak’a söyleyecek şimdilik bi şey yok.
Kulüp yönetimine de bi şey demiyorum.
Kulüp Başkanı Savaş Abak’ın samimiyetine de inanıyorum.
Takıma, taraftara da yazık oluyor ama
Şehir zaten ışıl ışıl…
Şanzelize’de bile bu kadar ışık yok.
Ama ligin dibi karanlık; Boluspor şimdilik görünmüyor.
Kadın Voleybol takımı bi alt kümede, unutuldu gitti.
XXX
Boluspor bu hafta biraz kımıldar, az biraz oyuna, topa hakim oldu diyecek kadar oldu.
Set oyununda hata yapmadılar, pas isabet oranları diğer maçlara göre yüksekti.
Sakin, telaşsız ve akıllı bir ritim tutturmak için çok temkinliydiler.
Yine olmadı; puanlar kardeş, teknik direktörler ve futbolcular maç sonunda arkadaş oldular.
Koşukavak saha kenarında şık fantastik ayakkabıları ile bir o yana bir bu yana koştu durdu.
Oyuncuların üzerinde “ZAFER” forması üç boyutlu arması ile şık, Koşukavak’ın üzerindeki armasız tişörtün bedeni galiba “LARGE”dı.
XXX
Hakan Bilgiç bu maçta; Yalçın Koşukavak’ın özel hareket planı ile galiba hiç olmadığından çok orta sahayı geçen, oyuna daha çok giren, katkı verendi.
Yusuf her zamanki AVATAR filmini anımsatan koşuları ile göz bebeğimdi.
Rakip takım, Yalçın Koşukavak isminden çekinerek oyunu ve Boluspor’u bekleyen taraftı.
Boluspor’da savunma üçlü gibi durunca oyun planı ve ayağa paslar bir müddet şıkır şıkır işledi.
Hiç galibiyet alamamış, ligin dibine demir atmış, hocasını yeni değiştirmiş bir takım için bu iyi bir şey miydi.
Elbette!!!
XXX
Ben oyundan oynatılmak istenen oyundan, kurgulanan, oyunculara fısıldanan talimatlardan memnunum.
Basit hata yapan, oyunu ağırlaştıran, adeta el fireni gibi davranan futbolculardan, kariyerlerinin altında performans gösteren oyunculardan memnun değilim.
Berk mesela…
Bu çocuğu ya HOCA adam edecek, ya da BEN!
Ya kardeşim iyisin hoşsun da o ne öyle psikoloji..
Küçük dağları ben yarattım havası..
Hem onlar dağ değil daha TEPE!
Top geriden geliyor geliyor, her nasılsa bi arpa boyu yol alıyor..
Sana geldi mi? oluyor bir masal.
Dandini dandini dastana!!!
XXX
Ele güne karşı! yapma Berk!
Futbol kariyerine, ayağına, fiziğine, kalbine yazık.
Bize yazık, şehre yazık..
Ya bi şut at, bi adam geçmek için dertlen, debelen.
Sana kadar gelmişler, sende diğer kalan kısma katkı ver, rakibin üstüne git, bi slalom dene, bi çalım at, bi faul al.
Yıldız’ını parlat.
Dün akşam biraz üstelesen, biraz becerikli olsan, zorlasan YILDIZ olurdun onu söylemiş, şuraya bırakmış olayım.
Ama umudumu yitirmiş değilim..
Her hafta hocan oynatırsa seni izleyen, seni olumlu/olumsuz yazan olacağım.
XXX
XDefans kurgusunu, orta saha ve ileri forvet teşekkülünü eldeki mevcut oyuncular üzerinden olumlu buldum.
Koşukavak Hocamızın Furkan & Berk ikilisini aynı anda oyuna sürmemesini,
Landel, Kayamba, Bettaieb ve Abdaulaye isimlerine görev vermesini hakkaniyetli ve haklı buldum.
Furkan Demir Tunus’lu Adel’in şimdilik yedeği olur.
Takımdan olumlu işaretler aldım.
Boluspor Keçiören karşılaşmasında; bir mantalite, bir oyun felsefesi, teknik direktör karakteri gördüm diyebilirim.
Bir de teknik direktörlere; kendi markalarını isimlerini öne çıkardıkları kadar çalıştıkları profesyonel takımların bir elemanı oldukları bi hatırlatılsa..
Eşofmanlarında, tişörtlerinde kulüp armasını eksik etmemeleri fısıldansa çok şık ve isabetli olacak.
XXX
Şunu da yazmadan bırakmam!
Küçükken dilim dönmezdi, şimdi yazabiliyorum bile…
Ne alaka diyeceksiniz ama bal gibi alâka…
Boluspor’la kalın.