NASİP NİYETE VURGUNDUR

Kazanmaya susamak diye bir kavram canlandı beynimde.

Onun açlığını hissetmek. Koşup ona sımsıkı sarılmak, onu yaşamak, yaşatmak…

Onunla el ele tutuşmak, koşmak, coşmak, coşturmak.

Onunla anlamak hayatın güzelliğini, estetiğini, renklerin eşsizliğini, farklılıkların çekiciliğini…

Ve onunla örnek olma, hayranlık uyandırmak.

Takım ruhunu zirvelere taşımak.

Ve onun adını tutku koymak…

Teşekkür borçluyum Boluspor’a; bana bunları hatırlattığı, hayal dünyamı futbolun enginlerine doğru yolculuğa çıkardığı için.

Beynimi kemiren yenilgi kelimesini kazıyarak yerine galibiyet sözcüğünü bıraktırdığı için.

İnsanın hemen aklına merhum Selahattin Pınarın ‘ Bir bahar akşamı rastladım size’ adlı şarkısının bir mısrasında sorduğu gibi ‘Daha önceleri neredeydiniz’ diye sorası geliyor.

Bizler biliyorduk ki alınacak galibiyetlerle yaşama geri döneceğinizi. İnanıyorduk ki geriye düşmenize rağmen onurlu ve yürekli mücadelenizle yaşama sımsıkı sarılacağınızı.

Öncelikle Boluspor camiasının üzerinde dolaşan kara bulutları, son derece alınan önemli galibiyetlerle bir nebze olsun dağıtmış oldunuz.

Sizlere her zaman güvenen taraftarlarınıza ortaya koymuş olduğunuz yürekli oyununuzla bu işin daha bitmediğini gösterdiniz.

Asıl işimiz şimdi yeni başlıyor. Almış olduğumuz bu önemli galibiyet sakın ayaklarımızı yerden kesmesin.

Futbolcularımızın ya ‘NASİP’ diyerek sahip olabildiği güven ve içlerindeki bir amaca yönelik istek ve düşünce ‘NİYET’ i var oldukça, seri galibiyetlere de ‘VURGUNDUR’.

İnanmak; değişmek, istemek ve ruhunu bir davaya adamaktır. Bunun ise yolu başarılarının üstüne koyarak gayesi için her türlü fedakârlığı yapan kimsedir. Siz yeter ki inanın ve inandığınız şeyden asla vazgeçmeyin.

Alınan galibiyetlerle yaşama geri döndüğümüz bu birliktelik, sahada futbolcularımızın yürekli mücadelesi ve taraftarlarımızın vermiş oldukları destekle katlanarak büyüyecektir. Yeter ki bizler bu beraberliği her zaman her yerde verebilelim…

Osmanlı devletinin fikir babası ve din bilgini Şeyh Edebali’nin damadı Osman Gazi’ye nasihatinde dediği gibi, şimdi ‘DURMAYA DİNLENMEYE HAKKIMIZ YOK. ÇÜNKÜ ZAMAN YOK, SÜRE AZ. YÜKÜN AĞIR, İŞİN ÇETİN, ALLAHU TEÂLÂ YARDIMCINIZ OLSUN’.