Heterodoks Yaklaşım

‘Neo klasik futbol’ düşüncesinden, ‘epistemolojik bir kopuşa’ geçiş yapan bir oyun vardı sahada.

Hocamız ‘Ortodoks anlayıştan’ vazgeçerek, ‘Heterodoks yaklaşım’ anlayışında bir taktikle çıktı sahaya.

Yani, futbolun genel kurallarına göre hareket etmedi.

İhtiyaçlara göre karar almanın önemine vurgu yapan nörofutbol anlayışını benimseyen, ona göre bir karşı hamle alan, aldırmaya çalışan düşünce içerisindeydi.

İlk yarının başlarında, neo klasik futbol, heterodoks yaklaşım, epistemolojik kopuş etkisini gösterse de, ilerleyen zamanda, karşı hamleler sonucunda oyun rakibin kontrolüne geçti. Allah’tan KKMS’ mimiz ( Kale Korumalı Müdafaa Sistemi) vardı, gol yememize engel oldu.

***

Sait Hocamız ne yaparsa yapsın, bizim seyirci biraz değişik; sabır göstermiyor, kısa sürede başarı bekliyor.

Neo klasik futbolmuş, heterodoks yaklaşımmış, epistomolojik kopuşmuş, umurunda değil, ‘Yahu benim diğer seyircilerden farkım ne, elin oğlu tribünde oturup keyif yapıyor, ben ise yusuf yusuf ediyorum’ diyor.

Bir puana burun kıvırıyor, illa da üç puan istiyor.

***

Yukarıda ki satırları okuyunca, Hazine ve Maliye Bakanımız Nurettin Nebati’ yi hatırlayıp güldünüz değil mi?

Yazarken ben de güldüm.

Şaka bir yana, dün, Boluspor beklediğimizden uzak bir oyun sergiledi. Göztepe maçında ki performansını Tuzlaspor maçında gösteremedi.

İlk yarının 15-20 dakikasında iyiydik, Balde ve Gökhan Karadeniz ile pozisyonlar bile bulduk, sonrasında ise oyun hâkimiyeti Tuzlaspor’a geçti.

***

İkinci yarı, oyuna değişiklikler ile başladık, bu değişikliklerde sahaya olumlu yansıdı. Bilhassa Kayamba oyuna çok katkı sağladı.

Etkili olduğumuz dakikalarda oyunu rakip sahaya yığdık, ancak anlamadığımız bir şey vardı; ‘Niye yüksek toplar kullanıyorduk?’

Bütün bu yüksek topları, rakip defans rahatlıkla bertaraf etti. Hocamızın maç sonu yaptığı açıklamadan öğreniyoruz ki, 33 duran top kullanmışız.

Bu ne demek?

Oyunumuzu rakibe kabul ettirmişiz demek, ama kullandığımız o duran toplarda hep yüksektendi.

***

Bir konu daha var, yazmadan geçemeyeceğim. Sait Hocamız diyor ki, ‘…üç haftadır maç oynamıyoruz. Onun biraz aslında faydasını göreceğimize eksiğini gördük’

Doğru tespit!

Bana göre bu üç haftalık arada, maç havasında maçlar yapmalı, futbolcuyu maç havasından uzaklaştırmamalıydık.

Çünkü bu kadar çok ara futbolcuyu rehavete sürükler, maç havasından uzaklaştır tatil havasına girer.

Girmişlerde…

Göztepe maçında oynanan oyun nerede, Tuzlaspor maçında oynanan oyun nerede?

Her neyse…

Ne olursa olsun, kazanılan bir puan, kaybedilecek üç puandan iyidir.

03.10.2022

Muharrem Demirel