ARMA ARMA SÖYLE BANA

ARMA ARMA SÖYLE BANA

Şu teknik direktörler var ya!
Bazıları!!
Samimi davranmıyorlar gibime geliyor.
Adını ne koyuyorlar, ne düşünüyorlar, ne gerekçeleri var bilmiyorum ama..
Fena bozuluyorum.
Bazıları bu davranışlarına; profesyonellik diyerek mızıkçılık yapadursun!
“İster taşır, ister taşımazmış” mazereti hiç yakışık almıyor.
O diil de!
Arma dedin mi “akan suların durması lazım” gelmez mi?
Nitekim…
Şirket çalışanı, Belediye Personeli, TFF’nin  hakemleri, Kurumsal firmaların elemanları, şirket çalışanları,
Market elemanları kendi kurumsal logolarını taşıyor.
Boluspor’un futbolcusu, malzemecisi, taraftarı armasını yakasında gururla taşıyor.
BStore, her formanın, eşofmanın üzerine BOLUSPOR ARMA’sını basıyor.
Gel gelelim;
Geçmişten günümüze bir çok Boluspor Teknik Direktörü arma ile arasına mesafe koymayı ihmal etmiyor.
Yeni Teknik Direktörümüz Yalçın Koşukavak’da galiba vakıaya henüz adapte olamadı.
Onun da arma ile arasında bi soğukluk var gibi.
Koşukavak Hocayı tanımam etmem.
Özel bir görüşmem, geçmişe dair bi mazim yok.
Koruma kollama, haber alma verme gibi bi beklentim de söz konusu değil.
Çay kahve sohbet gibi bir yakınlığım da olmamıştır.
Ama futbol bilgisini severim.
Oyun felsefesini okurum.
Hocanın vücut dilini, ciddiyetini, efendiliğini, futbol bilgisini takdir ederim.
Alt yapı cümlelerini beğenirim.
O ayrı..
Onlar şurada bi dursun..
Ve Fakat..
Bu arma meselesinde takıntılıyım; onu diyorum.
Bir de şunu diyorum???
Yalçın Koşukavak eşofman, forma, rüzgârlık ile çıktığı her platformda Boluspor Armasını ihmal etmemelidir.
İnandırıcı olmak istiyor,
Şehir takımımıza bir şeyler katmayı umuyor,
Takımından verim, tribünden alkış almayı umuyor,
Tribünlerin dolmasını bekliyorsa; armayı göğsüne iliştirmelidir.
Buna kendini ikna etmeli, kalbi, hasbi ve samimi olmalıdır.
Boluspor Başkanı ve Yönetim Kurulunun bu mühim konuyu gözden kaçırdıklarını, atladıklarını sanmıyorum.
O kadar meselenin içinde akıllarına bile gelmiyordur; belki de!
Bu sezon hazırlanan üç boyutlu armaları ile Boluspor Formalarını beğendiğimi, her birinin ayrı hikayesi ile dizayn edildiklerini yazmıştım.
Klasik forma ve arma her zaman baş tacımız; onu da şuraya yanı başıma bırakıyorum.
Armasız çıkmak neyin nesi onu hiç anlayamıyorum.
Demem o ki;
Geçmişte bu arma işine biraz takmış, TV Spor Programlarımda dile getirmiş, Boluspor arması konusu pek ciddiye alınmamıştı.
Daha önceki direktörlerimiz de armaya uzak duruyordu…
Sayın Yalçın Koşukavak’da  gördüğüm kadarıyla armaya mesafeli..
Hayırdır!!!