İKİ ‘DANDİNİ’ BİR ‘DASTANA’…

Üzerimize serpilen ölü toprağından biran evvel sıyrılıp kendimize gelmenin zamanı artık gelmiştir. Her yeni bir sezonla başlayan şampiyonluk hayalleri ve sezon sonunda yaşanan dandini ninnileriyle uyutulup ağır vurgun yemek artık son bulmalıdır. Yeni sezon itibarı ile yirmi yedi senelik süper lig özlemine son verilmeli, ince ayarlar artık Boluspor’un ilk iki içersinde yer alması ve şampiyonluk üzerine yapılmalıdır.

Alt yapıya her zamankinden daha fazla önem verilmeli Altınordu örneği temel prensip ilkesi haline getirilmelidir. Gelecek de alt yapımızdan daha fazla oyuncuyu bünyemize kazandırmak hem pahalı transferlerden dolayı bünyesine maddi acıdan destek hem de ilerde iyi bir vitrin oluşturulmasıyla kulübün kasasına da maddi bir gelir sağlayacaktır. Bu konu için Boluspor aslında bir tık şanslı. Geçmiş dönemlerde Altınordu’da Hüseyin Eroğlu’nun beş yıl yardımcılığı üstlenen Sait hocanın bilgi ve birikimleriyle inşallah alt yapımızdaki cevherler keşfedilerek A takıma kazandırılmış olur.

Şu bir gerçek ki bu ay oldukça yoğun geçecek. Önce iç transferde sözleşmesi biten futbolcularla masaya oturulacak daha sonrada dış transferde hareketlilik başlayacak. İskeleti hazır bir takımın sezon başında Sait hocanın direktifleri doğrultusunda noksan mevkilere oyuncu arayışları ve yapılan görüşmeler sonrasında takıma kazandırılacak. Ardından yeni sezon hazırlık kampıyla başlayacak. Kısacası Necip başkanın kongrede söylemiş olduğu ‘Bu takımı görev alacağım üç sene zarfında şampiyon yapacağım’ sözü 2016–2017 ve 2017–2018 sezonlarında play-off lar la direkten dönmüş ve başlayacak olan 2018-2019’da da inşallah özlenen şampiyonluğu Boluspor camiasına yaşatmış olur.

Sait hocaya da bu vesile ile bir çift sözüm olacak. Play-off ikinci etabında kaybettiğimiz karşılaşma sonrasında basın mensuplarına yönelik verdiği demeçte ‘Çayı demleyin bir daha başlıyoruz’ demişti. Bende kendisine anonim bir şarkı olan ‘Su kaynadı çay demle, sensiz gözlerim nemde, senin günahın varsa, ben çekem cehennemde’ sözleriyle artık kaldığı yerden başlamasını özenle hatırlatıyorum.