BAŞKAN VE TARAFTAR
Nedret Yıldız Yazdı....
17.02.2025Ne gergin bir Pazardı!
Önce Fenerlilerle Amedliler
Konaklama tesisinde girdiler birbirlerine…
Jandarma polis derken
10 kişi kalan rakibe diş geçiremeyince
Daha önceki maçların da gölgesiyle
Bu seferde bizim taraftar çatıştı kendi kulübüyle…
Hiçbiri güzel görüntüler değildi sağduyuluların nezdinde…
Taraftarlı her etkinlikte; övgü ya da protesto normaldir.
Ben buna girmeden
Daha çok “taraftar-yönetim” dengesinden bahsedeceğim.
Taraftar maalesef;
Ne çime, ne tesise, ne çatıya, ne icra dosyasına, ne maaşların ödenip ödenmediğine, ne deplasman gideri zorluklarına… ne de yönetimin sağlık durumuyla ilgilenir!
Onun için en önemli kıstas; varsa yoksa rakiplere olan üstünlüktür…
Bu sadece bize de özel değildir!
Hal böyleyken;
Benzer istekle beraber tüm acıları çeken yönetim ne yapmalı?
Başarı da başarısılık da var bu işin içinde çünkü!
Sorunlar dayanılmaz olduğundaki insani çıkışlarını dışarıda bıraktığımızda
Sayın Başkanın çok da fazla kendini eskitmeyen geri duruşunu hep beğendiğimi söylemişimdir.
Hem kendisine hem de bahsi geçtiği her platformda…
Şunu da eklemek gerekir ki böyle bir Başkan ve yönetimi; şu zor günlerde birçok kulübün nasibi de değil!
İşte bu duruşu, yüzünü özellikle taraftara karşı eskitmemesi yönüyle;
Takımın başarılı olduğu karşılaşmalar sonrası kutlamalar için türbinlere gitmesine bile “eyvah, gitmemeliydi” dediğim de olmuştur.
Bunu çalıştığım dönemlerde kendi Başkanlarımızdan da rica etmiş
Ama her defasında yanlışa yorulmuştum.
Profosyonel futbol işi bir şov işidir.
En önemli figür Başkan; bu işin başıdır ve aynı işin özü futbolcular gibi ulaşılmaz olmalıdır!
Bu bağlamda;
Çok sevdiğimiz bu kurumun Başkanı kulüp işlerini;
Taraftarsa; taraftardan sorumlu yöneticisiyle
Sporcusuyla; ondan sorumlu yöneticisiyle işi yönetmelidir.
Öyle yapmalıdır ki
Hem kendini hem de taşıdığı kutsal gömleği koruyup yüceltmeli
Yönetici arkadaşlara da bu prensibe hizmet etmelidir.
Son söz;
Yüzgözlük efsaneyi her zaman normal hale getirir!
