Bolu garib ve güzel bi şehir.
Bolu şehrinin bu garibliğini, halet-i ruhiyesini, sessizliğini seviyorum.
Coğrafyasına aşığım, tabiatına hayranım, insan mevsiminin tutkunuyum.
Ne zaman bi azar işitsem şehre dair, bi ayar kaçsa kulaklarıma,
Ne zaman kaynar sular dökülse başımdan aşağı Bolu’ya dair.
Pür dikkat kesilir, Köroğlu olur çıkar, üstadın şu satırlarını kulaklar küpe yaparım.
“Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;”
“Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.”
“Her şey akar! Su, tarih, yıldız, insan ve fikir;”
“Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.”
Memleketim diye söylemiyorum; hakkaten gönülden ve aşkla seviyorum.
Yemin ederim.
İşinde gücünde, usul usul sabahı akşam eden bir şehir Bolu.
Kendi kabuğunda ve iki büyük metropolün arasında tevazu kültürünü elden bırakmayan bir kent.
XXX
Derdim bir şehir güzellemesi yapmak değil.
Asabım bozuldu gecenin leyli yarısı.
Sabaha kadar döndüm durdum. İzolasyon sürecimin son günü kabus gibi geçti.
Şekerim azdı, açılan yaralarım sabaha kadar kabuk bağlamadı.
Gecenin bi yarısı ŞOK oldum.
“HARCA HARCA BİTMEZ” diye söylendim durdum..
Basın toplantısı; mağlubiyetin ardından “AVANTAJ” a çevrilmek istenmiş, başka bir boyuta evrilmiş.
Reha Erginer azarlarını, paylarını, yağlarını satır satır raflara dizmiş.
Asabım bozuldu; bu da benim kalemimin çığırından çıktığının resmidir.
Reha Bey kendini aşmış…
Elinde iki ağızlı 14 anahtarıyla şehrin vidaları ile oynuyor.
Elinde İngiliz anahtarı olsa; kendine de uyan bir tarafı, bi cümlesi olsa;diyeceğim ki; çuvaldızı kendine, iğneyi şehre batırmış..
O da diil, ama şu!
Boluspor gibi spor kültürümüzü besleyen atar damarı tıkamaya,
Yaptığı açıklamaları ile şehrin kan dolaşımını bozmaya çalışıyor.
XXX
Boluspor TD’si Reha Erginer,
Basın toplantısındaki talihsiz açıklamaları ile karşılaşmanın dışında her şeyin önüne geçmiş.
Mağlûbiyetin önüne geçmiş.
Yönetimin önüne geçmiş.
Futbolcunun önüne geçmiş.
Takımın önüne geçmiş.
Taraftarın önüne geçmiş.
Yetmemiş; kendisinin de önüne geçmiş.
Aşmış; şehrin önüne geçmekle kalmamış; şehre bi de ayar geçmiş.
Aşısı tutmuş, almış vermiş.
E-Postasını da atmış; canlı canlı medyadan..
Aferin..
Bi bu eksikti.
XXX
Tek doğru söylediği cümle..
“Burada maçı konuşmak isterdim ama bunlar maçtan çok daha önemli şeyler”
Bir teknik Direktör futbolu konuşmalı, “DEDİKODU” yapmamalı.
Sahanın dışında duyduklarını, ezberine aldıklarını öyle uluorta, hele Boluspor basın toplantısında konuşmamalı.
Ne demek;
“Buraya gelip bağıran kişilerin geliş amaçları başka”
“Başkalarının seslerini burada seslendiriyorlar”
Siz Reha Erginer!!
Siz! başkasının sesini dillendiriyor olmayasınız.
Bahsettiğiniz ve dilinize doladığınız mevzuların bir teknik direktörün ağzında ne işi var..
Bakıyorum da;
Hayri Ülgen’in şehri sevdiğinden kaynaklı cesaret ve motivasyon odaklı cümleleri ayarınızı bozmuş.
“Böyle taraftarlık olmaz. Ne bizle beraber yaşıyorlar ne de bizle beraber hissediyorlar.”diyorsunuz…
Sen taraftarın ne hissettiğini bilemezsin.
Boluspor’un çalışan bir antrenörü olarak taraftara ayar veremezsin.
Buna haddin de yok!
Hakkın da yok.!
XXX
Boluspor kulübü ile kaça anlaştığınızı bilmiyorum.
Vakıa diğer teknik direktörlerden daha cazip bir fiyata geldiğiniz imza attığınız konuşuluyor.
Mecazen ucuza mal olup;
Şehre, taraftara pahalı laflar edemezsiniz.
Bu yaptığınız ayıp..
Bu yaptığınız hocalık değil.
Bu yaptığınız Bolu şehrine ihanettir.
Zaten kırılgan olan, zaten küskün olan taraftara ayar vermektir.
Taraftara, stada gelmeyin, ben, teknik heyet, yönetim, futbolcular yeteriz demektir.
XXX
Bolu şehri sizin zannettiğiniz kadar sahipsiz değil.
Sizin dediğiniz gibi taraftar da istifa dedi diye suçlu sayılamaz.
Yürüttüğünüz algı da, algı değil.
Çok tehlikeli cümleler kurmuşsunuz Reha Bey.
Nerede, ne zaman biriktirdiniz bu kadar mevzuyu.
Bu cesaret hapı nerden geliyor böyle…
Yazık!
Çok yazık.
“Bolu’da neden başarının gelmediğinin çok güzel bir resmi.”
Diyerek taraftarı başarısızlığın tek hedefi olarak göstermeniz ise tam bir garabet.
Yazıklar olsun.
Cümlenin önüne kariyer diye koyduğun, 20 senelik antrenörlük 15 yıl futbolculuk aklınızla bunlar asla söylenecek sözler değil.
XXX
Futboldan ziyade ve tamamen taraftarı hedef alan basın toplantısı Bolu şehrine yapılan büyük bir hakarettir.
Başarısızlık diye tabir edilen süreci tamamen taraftara yüklemek de neyin nesidir.
Anlayan bi adım öne çıksın da boyunu ölçelim..Bu fikri bu algıyı kim besliyor bilelim.
Tamam taraftar stada gelmiyor, bunun ben de farkındayım..
Ama neden gelmiyor.
Bolu şehrinde de spor yazarları var.
Övecek kadar, yerecek kadar kuvvetli, itibarları ve okunurlukları yerinde kalemler var.
Ama bazı yazarlar akredite bile yapılamıyor, fikirlerine ihtiyaç duyulmuyor.
Mesela siz Reha Bey bugüne kadar kaç spor yazarı veya yorumcu ile bir araya geldiniz. Hangi taraftarla sohbetiniz oldu mesela.
Bi çay içtiniz veya telefonla aradınız mı?
Bu ön yargılı hallerinizden ve bu suçlu arama huyunuzdan vazgeçmenizi şiddetle tavsiye ediyorum.
Ve derhal..
Bolu şehrinden ve Boluspor taraftarlarından özür dilemenizi öneriyorum.
XXX
“Ben teknik direktör olarak görevden ne zaman ayrılacağımı çok iyi biliyorum” kusura bakma hiçbir şey bilmiyorsun.
Ama ben bunun ne anlama geldiğini tahmin edebiliyorum.
Bak Hoca şunu ve beni iyi anla.
Ben kişilerle uğraşmam ama Boluspor kurumsalına da zarar gelsin istemem.
Sen Boluspor kurumsalında büyük bir yara açtın.
Boluspor kültürünün yapı taşları olan taraftarların hakkına girdin.
Bolu şehrini karşına aldın.
Onları suçladın.
Takımlar mağlup olur, galip gelir, berabere kalır.
Bunlar olağan ve alıştığımız/bildiğimiz şeyler.
XXX
Hani taraftar bizle yaşamıyor, hissetmiyorlar demişin ya..
Çocuk musun kardeşim sen.
“YARENLERİN” “CADDE 14” ün “BOLU ŞEHRİ” nin ne hissettiğini anlayabiliyor musun.
Anlamak için dinlemek lazım.
Çek git demiyorum, istifa et de demiyorum.
Emeğe ve alın terine mesafem ve saygım var.
Senin de bu şehre karşı büyük bir mahcubiyetin ve büyük bir borcun var şimdi.
Nasıl ödeyeceksen öde.
Yönetimi överek, kendini överek bu mevzudan sıyrılman mümkün değil.
“Ben teknik direktör olarak görevden ne zaman ayrılacağımı çok iyi biliyorum. Onlar istedi diye görevden ayrılmam.”
Bu ayar kime!.
Yönetime mi? Şehre mi? Taraftara mı?
Taraftara tu kaka diye bakar; adam sende hissiyatını verir, fanusundan dışarıya başını çıkarmaz, istikrarı yakalayamazsan sonuç ne olacaktı sanıyorsun..
Taraftar istifa diyecek bunu engelleyemezsin.
Bunun altından kalkacaksın.
Buna alışacaksın.
Burası Türkiye..
Burası Bolu…
Remzi Kırıcı
Mustafa Nuri bey; bir konu bu kadar güzel anlatılabilir. Türkiye'de ve yurt dışında büyük başarılara imza atmış, bir tane bile böyle basın toplantısı yaparak taraftarı dışlayan-hakaret eden bir teknik direktör görülmemiştir. Arkasında sayın ABAT olduğu için, bu kadar rahat konuşabiliyor. 17 maçta, 21 puanı başarı görüyor. Futboldan anlatacağı birşey olmadığı için, yönetim adına açıklama yapıyor. Şanlı Boluspor'un tarhini zerre kadar anlayacak seviyede olmayan bir zatı takımın başına getirirseniz, Bolu halkına-seyircisine-taraftarına hakaret eder. Bu zatı, basın toplantısından hemen sonra gönderecek bir yönetim anlayışı olmaması, taraftarı Boluspor'dan soğuttu.
Nihat Ercan
Mustafa hocam yazılarınızı zevkle okur, nüktelerinizi ve dokundurmalarınızı hafif tebessümle karşılarım her zaman. Ancak bu yazınız benim kanaatimce çok ağır ve bir o kadar da gereksiz olmuş. Arkasında durduğunuz ağzı bozuk tayfanın Reha Hoca'nın bahsettiği gibi gerçekten taraftarlıkla ilgisi yok. 10. dakikadan itibaren skor ne olursa olsun sövmeye başlayan yaratıklardan bahsediyoruz. İnsanın da sabrı bir yere kadar. Mücadele gücü son yılların en iyi takımı, bitiricilikte sıkıntılarımız var ama aşılacak İnşallah, bu konuda yönetim de önemli bir transferi halletti. Lütfen biraz sabır, başarı gelecek illa ki. Küfürbazlara karşı da her zaman hocamın, oyuncumun, başkanımın, camiamın arkasındayım gerçek taraftar olarak. Bu şanlı armayı kim temsil ederse farketmez, dün Necip, bugün Abdullah başkan, Reha hocam, arkasındayız.